Alternatif kanal açmak…Ya da yok olmak!

Bir önceki yazımızda Efes Pilsen’in OTC (Off Trade Chain) Projesine değinmiş ve satış kanalı “yaratmak”’tan bahsetmiştik. Ancak bilindiği üzere, her firma veya marka, satış noktası açmak ya da bayilerine açtırmak konusunda bu kadar güçlü ya da imkan sahibi değil.  Bu noktada bir diğer OTC (Over The Counter) kavramına değinmekte fayda var.

Devlet baskısıyla fiyat indirimine giden ilaç firmalarının durumuna kıyasla, eczane dükkanı işletenlerin vaziyetleri daha kritik. Ancak elbette sorunları çözümsüz kalmadı. Eczanelerin imdadına yetişen çeşitli büyük aktar, kozmetik, reçetesiz satılabilen ilaç üreten firmaların büyük bölümü aslında kendilerine büyük iyilik ettiler. Satın alma aşamasında lüzumundan fazla bencilce hareket eden zincir marketlere karşılık, 20.000 civarındaki eczane;  parfüm, makyaj malzemesi, ağız bakım ürünleri, güneş kremleri, cinsel sağlık ürünleri ve hatta sinek savar v.s  gibi birçok kategori ve çeşitte ürün üreten & satan firmalara kelimenin tam anlamıyla ilaç gibi geldi! Eczane kanalında kullanılan OTC  teriminin karşılığı bizde “Tezgah Üstü” manasına gelir. İşte bu kavrama, ticaretteki evrime ayak uydurma niyetinde olan bütün fabrika ve firmaların, büyük – küçük bütün distribütör ve bayilerin dikkat etmesi gerekir. Oyuncak ürünleri satan bir bayi,  bölgesindeki oyuncak ve kırtasiye dükkânları dışındaki noktalarda aramalıdır ticari kaderini.  15 yıl önce hemen hemen hiçbir akaryakıt istasyonunda oyuncak satılmazdı. Ama bugün görüyoruz ki, bazı istasyonların oyuncak cirosu AVM’ler de yer alan oyuncak mağazalarıyla yarışır düzeyde. Buradan çıkarılacak sonuç; daha başka hangi tip noktalarda oyuncak satılabilir sorusunu sorabilmektir.  Eskiden tuhafiye dükkânlarının sayısı çoktu. Onlar da evrimden nasiplerini aldı elbet. Şimdi bir erkek çorap üreticisi firmanın satış yetkilisi olsak, sadece marketlerin mi kapısını çalmalıyız ürünlerimizi satmak için? Ne dersiniz berberleri de ziyaret ederek, dükkânlarının bir köşesine çorap standı kurmak için görüşmeler yapalım mı? Ya da pastanelere yönelik çikolatalı ürünler üreten bir firmayı temsil ediyor olsak, pastane dışında nerelere gidebiliriz? Büyük kurumsal firmaları ziyaret ederek, daha önce yapmamış olsalar dahi, şirketlerinin kuruluş yıl dönümleri, yıl başları ya da bayramlar da kendi çalışanlarına ya da müşterilerine jest yapmaları konusunda onları ikna etmeyi deneyelim mi? Peki kondom ithal eden ya da üreten bir firmanın ürünlerini satmakla görevli olsak? Yine sadece bölgemizdeki market ve benzin istasyonlarını mı ziyaret edeceğiz? Eczanelere, Küçük Tekel Büfelere ve hatta bölgedeki tüm barlara da birer ziyaret yapsak kötü mü olur? Hediyelik ürünler ithal eden bir firmada satış temsilcisi olsaydık? Sadece Japon pazarlarını ve yine marketleri mi ziyaret edecektik? Bütün AVM’leri dolaşmaya ne dersiniz? Hani şu tüketicilerin artık çoğunlukla yaşam alanı olarak kabullenmeye başladığı yerlere. Burada yer alan her çeşit dükkan, potansiyel müşterimiz olmaz mı? Bir bayan konfeksiyon mağazasında ödeme yapılan kasa bölümünde konfeksiyon ürünleri dışında neler satılabilir? Ya özellikle gençlerin yoğun olarak gittiği, buluştuğu, sohbet ettiği kafeler? Bu belirli yaşlardaki kafe müşterilerine, önlerindeki masaların üzerinde nelerin tanıtımı yapılabilir? Sizce reklamcılık sektörü sadece sosyal medyayla mı sınırlı bu kitleye karşı? Son söz… Yeryüzünde yaşamış olan en büyük canlılar (dinozorlar) dahi iklim değişikliğine ayak uyduramadıkları için yok oldular. Alternatif yiyecek & av kaynakları bulabilselerdi belki de nesilleri halen devam edecekti. Şirketlerin kaderleri çok farklı değildir; alternatif satış kanalları geliştirmeyen, sürekli yeni müşteri arayışında olmayan şirketler yok olacaklar; tabiata & değişime uyum sağlayanlar ise ayakta kalacaktır!

Saygılarımla,

Mustafa BAŞAR

Paylaş
  • gplus
  • pinterest

Yorum yap

Lütfen sorunun cevabını belirtilen alana yazınız *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.